Karadeniz Tarihi

Ünye Tarihi, Ordu

Makale: Özhan Öztürk

Oenoe[1],  Arrian ve Anonim Periples’e göre[2] Genius nehri ağzında kurulmuş antik bir yerleşimin adı olup, Yunan mitolojisindeki pek çok kişi[3] ve yerleşim[4] de aynı adı taşımaktadır. Oenoe, Yunanca şarap[5], fermente edilmiş meyve veya tahıl suyu[6] ve şarap pazarı[7] anlamına gelen Oinos[8] kelimesinden kök alıp, “şarap yöresi” anlamına gelmektedir. Ünye kenti Aya Nikola[9] ile Metropol[10] burunları arasında yer alan hilal formundaki bir koyun kenarında, kısmen yerli kaya üzerinde kurulmuş olup, doğudan batıya doğru gelişim göstermiştir[11]. Ünye limanı batı ve karayele karşı korunaklı olmasına karşın şimal ve doğu rüzgârlarına tamamen açık olduğu için kışın barınmaya müsait değildir.

Ünye, 1877
Ünye sahili
Tarihöncesi

Kılıç Kökten’in 1944-45 yıllarında Ünye’nin doğusunda Yüceler köyü civarındaki

Ünye 1954’de yıkılan Rum kilisesinin önünde gençler

mağaralarda ve 1963 yılında Cevizdere vadisinde yaptığı kazılarda yontma ve cilalı taş devirlerine ait aletler ile insan iskeletleri bulunmuştur. Kazılar sırasında bulunan çakmaktaşından yapılma bir el baltası Alt Paleolitik döneme ait olup Karadeniz kıyılarında elde edilen en eski insan yapımı eşya olma özelliğini taşımaktadır.

Helenistik

Helenistik döneme tarihlenen Kaleköy[12], Tozkoparan[13] ve Kadavat[14] kaya mezarları da bölgedeki yerleşimin sürekliliği ve Pontus’un Paphlagonia ile kültür etkileşimi hakkında fikir vermektedir. Yazılı kaynaklarda bölgeye atfedilen en eski halk Kaşkalar olmasına karşın MÖ 8-7. yüzyıllarda bölgeye gelen Yunan kolonistler belki de önceden var olan bir yerleşim üzerine kurdukları kente Oenoe adını vermişlerdir. Hititler döneminde demirin altın kadar önemli olduğu bir dönemde Ünye bölgesindeki demir madenlerinin önemi ve antik çağda bu madenleri işleyen Khalib halkının çelik üretmeyi Yunanlılar’a öğrettiği de çeşitli yazarlarca tartışılmıştır.

Bizans

12. yüzyılda tekne yapımcılığında ün kazanan kent 1204 yılında Partitio Romania’de Roma İmparatorluğu’nun en doğu yerleşimi olarak görülmekteyse de yıl içerisinde David ve Aleksios Komnenos tarafından yeni kurulan Trabzon İmparatorluğu’na katılacaktır. 70 km güneyde yer alan Neokaisareia’yı ele geçiren Selçuklular 1214’de Ünye’ye girdiyse de kent 1228’de tekrar Trabzon egemenliğine girmiş, ardından I. Alâeddin Keykubat tarafından geri alınmıştır. Panaretos’un, II. John (Kaloioannes) Komnenos dönemini (1280-1297) anlatırken imparatorun 16 Ağustos Cuma günü

Limniya’da öldüğünü, Türklerin bölgeyi istila edince Khalibya bölgesinin ıssızlaştığını bildirmiştür.[15] Ünye, 1346-47’de Hacı Emiroğulları tarafından ele geçirilmiş, Basil Komnenos’un kızı Theodora’nın 1358 Ağustos ayında Türkmen emiri ile evlendirilmesi ile yeniden Trabzon’un, 1461’de ise Trabzon’un fethiyle Osmanlı hâkimiyetine girmiştir.

Osmanlı döneminde Ünye
Ünyeli Papageorgiou ailesi Vasiliki’nin kızı Marika Papageorgiou’nun dokuduğu Ünye kiliminin önünde poz veriyor

6 Nisan 1404’de kötü rüzgâr yüzünden Ünye limanına sığınan gelen Clavijo, kenti Hinio adıyla anmış, halkının tamamen Rum olmasına karşın kalesinde 300 kadar Türk’ün yaşadığını, sahilde demirci dükkânlarının varlığını, kale ve kentin Timur’a vergi veren Melaseno adlı bir Rum beyine ait olduğunu bildirmiştir.[16]

Osmanlıların ticaret yollarının tam güvenliğini sağladığı 16. Yüzyıldan itibaren Halep ve Diyarbakır’dan getirilen mallar Ukrayna, Eflak, Boğdan ve diğer Karadeniz kentlerine gönderilmek üzere aynı zamanda bir

Ünye postakartı, 1970’ler

tersanesi de olan Ünye limanına getirilmekte, bölgede üretilen kendirin önemli bir bölümü de bu liman üzerinden dağıtılmaktaydı. Arım, Terme, Hisarcık, Ayvacık, Ökse, Fenari ve Akçay kazaları gibi Ünye’de Tersane-i Âmire’ye gemi inşa ve donanımında stratejik öneme sahip kendir gönderen ocaklardan birisi olup, 18. Yüzyılın ortalarından itibaren hane başına 40 kıyye avarız ödenmekteydi[17].

Evliya Çelebi 1640 yılında Ünye’yi ziyaret ettiğinde kentin Ünyesi adında bir

Ünye sahili

hükümdar (Trabzon Tekfuru) tarafından kurulduğunu ve adını da ondan aldığını yazarken muhtemelen halk arasında anlatılan bir öyküyü aktarmıştır. Ünye öncelikle bir kadın adıdır ama tıpkı Ladik’te olduğu gibi bir kadın hükümdar (Amazon?) ya da bir kralın eşi ya da kızı için kurulmuşsa öyküde doğruluk payı aranabilir. 16. yüzyılda Ünye’nin dâhil olduğu Canik livası Sivas eyaletine bağlanmış, 1867 yılında Trabzon vilayetine bağlı Canik sancağının 4 kazasından biri olmuştur.

Ünye iskelesi
19. yüzyıl

19. yüzyılda Bıjışkyan, 800 Rum ile 40 Ermeni evinin varlığını bildirdiği kentin limanının sığ olduğu için kullanışlı olmadığını, kentin güneyinde büyük gemiler yapılan bir tersanenin varlığını bildirmiştir[18]. 1806’da Ünye sahil köylerinin Lazlarca yağmalanması üzerine bağcılık yapan köylülerin önemli bir bölümü Rusya ve Sinop’a kaçmıştır. 1838’de kent merkezinde çıkan bir yangında 700 ev yanınca uzun süreli bir çöküş durumuna giren yerleşimde 1880’de çıkan ikinci bir yangın Punta (Πούντα) ile Mali (Μάλι) mahalleleri arasını tamamen kül ederken Rum okulu da yanmış, 1907’de çıkan bir başka yangın ise sadece çarşıyı yakmıştır[19].

Ünye,1938

1877-78 Osmanlı Rus Savaşı’ndan sonra bölgeye Kafkas muhacirleri padişahın kendi mülkü olan arazilerden yer gösterilerek iskân edilmişler ve bir süre için askerlikten muafiyeti tutulmuşlardır. 1893 yılında Ünye’de ortaya çıkan kolera salgınında kent karantinaya alınarak izole edilmiştir. Balkan, I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı döneminde sonu gelmeyen seferberliklerin yanı sıra Kafkasya muhacirlerinin imtiyazlı konumuna

Ünyeliler

gösterilen tepki halk tarafından itibar gösterilen Hekimoğlu ve Soytarıoğlu gibi eşkıyaların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Osmanlı döneminde üzüm bağlarıyla kaplı kent şarap, sirke ve kendir halatı üretimiyle tanınmakta hafta pazarı Çarşamba günleri kurulmaktaydı.

20. yüzyıl

Ünyeli Rumlar I. Dünya Savaşı sırasında Ocak 1917’de güvenlik gerekçesiyle başta Niksar olmak üzere iç bölgelere sürülmüş[20], 1922-23 arasında mübadele ile Yunanistan’a gönderilmiştir.

23 Nisan 1920 tarihinde TBMM Giresun’un vilayet olması yolunda karar alınırken Ordu kazası Giresun‘a bağlanmayı reddedince Ordu da vilayet yapılmış, Canik vilayetinin Ünye ve Fatsa kazalarının da Ordu’ya bağlanmasına karar verilmiştir. Ünye ve Fatsa‘da tepki ile karşılanan karara karşı Ünye’nin vilayet yapılıp Fatsa, Terme ve Karakuş’un buraya bağlanması talep edilmiş, hatta 17 Aralık 1920’de Ünye’de bir de miting düzenlenmişse de kabul görmemiştir.

20. yüzyıl başlarında Ünye sahilinde kayıkçılar
Nüfus

Ali Cevad, hicri 1313 tarihli “Hicri Memaliki Osmaniyenin tarih ve coğrafya lügatı” adlı eserinde Ünye’nin Trabzon vilayetinin Canik sancağına bağlı kaza merkezi olduğunu 40 bin kişilik nüfusunun 25 bin Müslüman, 8 bin Rum, 5 bin Gürcü ve 2 bin Ermeni’den müteşekkil olduğunu belirtmiştir.

Cuinet 1890’larda Ünye kasabasında 3.000’i İslam, 5.000’i Rum, 2.000’i Ermeni olmak üzere toplam 10.000 kişi, Ünye kazasında ise 25.000’i İslam, 8.000’i Rum, 7.000’i Gregoryen Ermeni (5.000’i göçmen olarak gelmiştir) toplam 40.000 kişinin yaşadığını bildirirken, 1904 Trabzon Vilayet Salnamesi’nde Ünye’de 36.344’i İslam, 4.711’i Rum, 4.766’sı Ermeni olmak üzere toplam 45.821 kişinin yaşadığı görülmektedir. Günümüzde 9 belediye (Erenyurt, Fatih, Hanyanı, İnkur, Pelitliyatak, Tekkiraz, Ünye, Yenikent, Yeşilkent), 61 mahalle ve 60 köyün bağlı olduğu Ünye ilçesinin nüfusu 1927’de 50.411 iken, 1950’de 88.363’ü, 1960’da 77.604’ü, 1970’de 106.346’yı, 1980’de 126.440’ı, 1990’da 109.139’ı, 2000’de 126.124’ü, 2009’da 115.242’ü (74.806 kent, 40.436 köyler) bulmuştur.

Ünye, Aya Nikola Kilisesi-1930

Ordu Ünye Tarihi Eserler

Ünye’de 1716 yılında yaptırılan ve 2007 yılında restore edilen Saray Camii[21] ile Hacı Osman Ağa adlı 2 cami, 1 minare, Aya Nikola Kilise yıkıntısı, Yalı kilisesi, 1 çeşme, 1 sarnıç, Kaledere mahallesindeki Çifte Hamam[22], Saray Hamamı ve Eski Hamam adlı 3 hamam, çimento fabrikasının ardında yer alan Tozkoparan kaya mezarı, Cumhuriyet meydanında bulunan 500 yaşında bir çınar ağacı, 1 taş yapı, 63 tarihi ev[23] olmak üzere toplam 76 tescilli tarihi eser bulunmaktadır. Ayrıca kent merkezi dışında Karşıyaka mahallesinde Tabakhane deresi üzerinde Balavuz kaya mezarı, Erenyurt köyü kalesi, Keş köyü Hozan Pazarı mevkiinde Esen Kale, Fatsa yapraklar köyü yakınında Ünye’ye bağlı Kavaklar mevkiinde Çıngırt kale adlı tarihi eserler bulunmaktadır.[24]

Ünye, 1909

Aya Nikola Kilisesi Ünye’nin 1 km batısında Aya Nikola deniz fenerinin tam karşısında bulunmakta olup, Bıjışkyan tarafından yuvarlak, kâgir ve eski bir yapı, Ritter tarafından 1629’da restore edilen bir Bizans kilisesi olarak tanımlamış, 1658’de yapıyı ziyaret eden III. Makarios görkemli, 1836’da Hamilton ise harabe notunu düşmüştür.[25] Rumların yaşadığı küçük bir balıkçı köyü olan Aya Nikola’da 20. yüzyıl başlarına dek varlığını koruyan kilisenin taşları mübadele sonrasında sökülerek başka yapılarda kullanılmıştır. Rum balıkçılar sefere çıkmadan önce denizcilerin koruyucusu olarak gördükleri Aya Nikola’da dua etmekte, hastalar şifa bulsun umuduyla buraya getirilmekteydi. Yapıdan günümüze bir duvar yıkıntısı dışında bir şey ulaşmamıştır.

Süleyman Paşa Sarayı, 1445’de Clavijo ve 17. yüzyılda Evliya Çelebinin Ünye Kalesi olarak bahsettiği[26] deniz kenarında bulunan dörtgen formdaki eski kale üzerinde 19. yüzyıl başlarında inşa edilmiş devasa büyüklükteki konağın adıdır. 1860’da çıkan bir yangında yıkılan/veya kasıtlı olarak yaktırılan yapının resmi 1847 yılında Ünye’ye gelen bu yapıda misafir edilen Fransız seyyah ve ressam Culyus Laurens tarafından çizilmiş olup, Paris Güzel Sanatlar Akademisi’nde sergilendiği için günümüze ulaşabilmiştir. Bryer, kale duvarlarının ortaçağ özellikleri gösterdiğini Trabzon İmparatorluğu’nun Kordyle ve Rize kaleleriyle kıyaslanınca daha eski olduğunu bildirmiştir.[27]

Chabakta veya Çaleoğlu kalesi

Chabakta veya Çaleoğlu kalesi ilçe merkezinin 5 km güneydoğusunda Figamus[28]

Chabakta bronz sikkeleri. MÖ 100-85 tarihli soldakinde ön yüzde Frigya başlığı taşıyan Perseus, arkasında XABAKTΩN yazısı Pegasus. MÖ 85-65 tarihli sağdakinde önyüzde Ares arkasında kınında kılıç, ay yıldız figürleri ve XABAKTΩN yazısı. Bir diğer Chabakta sikkesi ise ön yüzünde aegis içerisinde Gorgon arka yüzünde ay yıldız sembolü, XABAKTΩN ile elinde çelenk ve palmiye yaprağı taşıyan Nike tasviri barındırmakta olup Mithridat döneminde Amisos, Kabeira, Chabakta, Komana, Laodikia, Amastris ve Sinope‘de benzeri basılmıştır.

deresi (Ünye veya Tabakhane deresi) ile kervan yoluna hâkim 300-400 m yüksekliğindeki kayalık üzerindeki küçük düzlükte Pontus döneminde kurulmuş bir kaledir. Chabakta, Pontus devletinin sikke bastığı 10 kaleden[29] birisi olup, Gaziura, Taulara, Pimolisa ve Chabakta gibi Yunanlı olmayan yerlilerin yaşadığı toplumların yaşadığı bölgelerde Yunan din ve kültürü ile ilişkin sembollerin kullanılması VI. Mithridates’in halkı dönüştürmeye yönelik Helenik propagandasının açık delilleridir.

Kale içerisinde çok sayıda kaya mezarı bulunmakta olup, girişte 3×2 m ölçülerinde birisinde kartal kabartması bulunmaktadır. 19. yüzyıl başlarında Bıjışkyan, kaleyi Cenevizlilerle ilişkilendirirken, yapının dört kat surla çevrili olduğunu, ağaçlar arasında kaybolmuş durumdayken, derebeyler tarafından ortaya çıkarılıp tamir edildiğini bildirmiştir.[30] Evliya Çelebi, kalenin Trabzon İmparatorluğu Bıjışkyan ise Ceneviz yapısı olduğunu iddia etmiştir[31]. Kale içerisinde Ortaçağ yapısı olduğu sanılan bir şapel ile sarnıç bulunmakta olup, Osmanlı döneminde yapıya bir de giriş kapısı eklenmiştir. 17 Nisan 2008’de Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nce başlanılan ve 2 yıl sürmesi planlanan restorasyon sırasında kale içerisinde, zirvenin 40-50 m aşağısında kalın taş kapakları kaldırdıklarında kapakların altında bulunan oyukmuş Paphlagonia tipi kaya mezarlar içerisinde çok sayıda insan iskeletine de rastlanmıştır.[32]

Theotokos kilisesi, Antepli III. Makarios’un 1658 Ünye ziyareti sırasında bildirdiği taş duvarlarla çevrili ve bahçeli bir yapı olup, günümüze hiç bir izi ulaşmamıştır.

Ortayılmazlar mahallesi Yalı mevkiinde kesme taştan, çatısı kiremit örtülü, süsleme ve fresk bulunmayan kilisenin ise 17. yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır. Mübadele sonrası 1960’lara dek Ünye’ye elektrik sağlayan elektrik santrali olarak, sonrasında düğün salonu olarak kullanılmış, Ünye Belediyesi tarafından 1994 yılında restore ettirilmiştir.

Tekkiraz

Ünye’nin en büyük beldesi olup, Ünye-Niksar karayolu üzerinde yer almaktadır. Beldeye bağlı Sırma köyünde ise Helenistik döneme ait olduğu sanılan Kadavat kaya mezarı ve Yaycı köyünde çivi kullanılmadan, geçme tahta ve kalastan inşa edilmiş, Kabadirek camii bulunmaktadır

İkizce

1990’da Ünye’den ayrılarak ilçe statüsü kazanmıştır. Gençağa Kalesi ilçeye bağlı Kale köyü sınırlarında yüksekçe bir kaya üzerinde yer almaktadır. Laleli Camii, Akçay deresi kıyısında yer alan yapım tarihi bilinemeyen bir yapı olup adını 18. yüzyılda Lala Mustafa Paşa’nın İstanbul’dan gönderdiği lale motifli kapısından almıştır. Şenbolluk Keriş mahallesinde bulunan taş köprü ise 1896 yılında Rumlar tarafından yapılmıştır.

Kaynak: Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. Baskı). Nika Yayınları. Ankara, 2016

Ordu Tarihi Makale Serim

Ordu Tarihi (Kotyora, Bayramlı)

Perşembe ve Ulubey İlçeleri Tarihi (Ordu)

Mesudiye, Gölköy ve Korgan İlçeleri Tarihi (Ordu)

Fatsa Tarihi (Phadisana, Phadisanen, Vatiza, Satılmış), Ordu

Akkuş, Aybastı ve Çamaş ilçeleri tarihi (Ordu)

Ünye Tarihi, Ordu

Bolaman (Side, Polemonium) Tarihi, Ordu

Notlar

[1] Yunanca Οἰνόη. Bizans döneminde Οϊναιον, Οϊνεον, İtalyan portulanlarında ise Omnio, Honio, Homo, Homorio olarak adlandırılmıştır.

[2] Arrian, Peripl. Pont. Eux. 16; Anonym. Peripl. 11

[3] Nicodamas’ın Pygme karısı Gerana’ya Antoninus Liberalis tarafından takılan isimdir. Aynı zamanda Epockus’un kızkardeşi (Paus. i. 33), Arkadyalı bir su perisi (Paus. viii. 47. § 2) ve Oenoe adasında yaşayıp Thoas’tan Sikinus’u doğuran bir su perisinin de adıdır.

[4] İkaria adasının kuzeybatısında küçük bir köy (Strabon XIV. 639; Steph. B. s. v.; Athen. I. 30), Sikinus adasının eski adı, Boeotia’da Eleutherae yakınlarında bir kent (Herodot V.74), Marathon yakınlarında bir yıkıntı (Zen.V.29)

[5] Kelimenin geçtiği bazı antik Yunanca kaynaklar: Odyssea V.265,9, İlyada I.462, IV.259, Ksenophon Anabasis IV.4.9

[6] Fermente edilmiş arpa suyu anlamında kullanılmıştır (Herodot II.77)

[7] Ar. Fr.299

[8] Yunanca οἶνος

[9] Yunanca Άγιος Νικόλαος

[10] Yunanca Ακρα Μητρόπολις. Arrian’ın Amilitos (Άμηλητός) adıyla verdiği burun olmalıdır (Arrian Periplus, 23; Anonim Periplus, 30)

[11] Ardel, 1963: 41

[12] Ünye ilçe merkezinin 7 km batısındaki Kale köyünde üzeri alınlıklı içerisinde fresk izleri bulunan mezarlardır

[13] Ünye ilçe merkezine 5 km uzaklıkta Gürpınar köyünde bulunan kaya içine oyulmuş iki odalı bir mezardır

[14] Ünye’den 20 km uzaklıkta Kadavat (Sırma) mahallesinde bulunmaktadır

[15] Bryer ve Winfield, 1985: 101

[16] Clavijo, 1859: 59

[17] Bay, 2008: 68

[18] Bıjışkyan, 1998: 75-76

[19] Küçük Asya Araştırmaları Merkezi. Sözlü Tarih Arşivi. Ünye bölgesi no. 104

[20] Drandakis, 1932: 777

[21] Kültür Bakanlığınca 2007’de restore edilmiştir

[22] Eski bir kilise üzerine 19. yüzyıl başlarında Ermeni taş ustaları tarafından Taşhane burnundan çıkarılan kesme taşların kullanımıyla hamama dönüştürülen bir yapıdır.

[23] 12 tanesi restore edilebilmiştir.

[24] Varilci ve Kabayel, 2008: 6-11

[25] Bıjışkyan, 1998: 75; Ritter, 1832: XVIII, 847; Makarios, 1829: II, 435; Hamilton, 1836: 279; Bryer ve Winfield, 1985: 103

[26] Evliya Çelebi, 2008: 94

[27] Bryer  ve Winfield, 1985: 103

[28] Yunanca Φιγαμούς (Hell, 1847: II, 368; Arrian, Periplus 23)

[29] Bunlar Sinope, Pimolisa, Amaseia, Laodikeia, Amisos, Gaizura, Chabakta, Kaberia, Komana Pontike ve Taulara’dır (Højte, 2009: 99)

[30] Bıjışkyan, 1998: 75

[31] Evliya Çelebi, 2008: 94; Bıjışkyan, 1998: 75

[32] “Ünye Kalesi ortaya çıkarılıyor”. Zaman gazetesi, 22 Mayıs 2008